Kelebeğin Işık Sevgisi…

Şu bir günlük hayatım da.
Ampül arayıp durdum.
Onuda buldum.
Çarpıp durdum.
Yoruldum,
Işığın kesildiği yerde.
Dibinde,
kendimi buldum.


KAYNAK

İnsan Ve Kelebek

İnsanoğlu olarak… Hep hedefledik, hep ilerledik. O ışığı bulabilmek için.
Aslında orta da büyük bir ışık var, gittiğimiz nokta hep o.
İlerliyoruz koşuyoruz ,at gibi dört nala koşarcasına. O kadar çok efor sarfetiyoruz ki .
Sıcaktan başın dönüyor , uğraşlarınla kolunu kaldıramadığı hissediyorsun.
Pes etmek yok! Sadece ileri , ışığa dokuna bilmek için. Ne güzel tam dibindesin ışığın.
Eline avcuna almak üzerisin. O kadar hızlısın ki onu geçmekten korkuyorsun.
Işığın gücüne dayanabilmek için mecbur dahada hızlanıyorsun.
Ne için dediklerinde ışığım için diyorsun ve yoluna devam ediyorsun.
Tam o yakalama noktasına gelirken, sineğin camdan sekip geri gitmesi gibi,
sekiyor tekrar o görünmez duvara ilerliyorsun.

O kadar çok hızlanıyorsun ki o üc beş deneme hiç birşey diye.
Daha hızlı koşarak son gücünle nevruz kutlayan insanlar gibi, a
teşten atlamayı hedefleyerek ilerliyorsun. O çarpma kolunu kanadını kırıp.
Artık son bir çare ışığı seyretmeye dalıyorsun. Bakıyorsun etrafına…
Sadece ben denemedim diyor, için huzur doluyor. İçeriye girebilmiş insanları görüyor,
orada toz bırakmış gözleri kapalı huzurla yatmakta.
Hedef olarak o ışığı seçmiş başaranlar ve o ışığı seçipde başarısız olanlarla doluydu orası.
Duvarın bi tarafında yatan daha çok, daha fazla insan var.
Tabi gözünü açık tutabilen de biz vardık. Yakında göz feri sönene dek…


KAYNAK

Açıklama

Arkadaşlar daha demin anlattığım olayda insan olarak hep bir arayış hep birşeylerin peşine koşmaktayız. Hayal edip veya hedef koyup onu yapmaya çalışıyoruz.
Tabi bazı durumlarda daha farklı şekilde koyuyorsun hedefini anlamıyorsun bile.
O durumdayken de vücudun senin yerine hedefi belirleyip yapıyor.

Bazı durumlar hayatının hedefi olur ya. Sürekli engellere vurup durursun.
İşte burada onu anlatmak istedim. Bir kelebeğin o ampüle ulaşmaya çalışması gibi…
Sürekli çarpar kanatlarından pullar düşer ama giremez.
Bizde de hedeflerime gittiğimizde aynı durumu yaşıyoruz.
Hedefimize giderken kanatlarımızdaki pulları kaybediyoruz.
En sonunda o bıkkın aciz halimizle geri gelebiliyoruz. Yada sayborg halde devam ediyoruz.
Hiç kimse o güzel kanatlı kelebek olarak kalmıyor . Ya robot gibi bir hale alıyor.
Yada kolunu bacağını kırmış devam ediyor.


KAYNAK

Balkonda ki o kelebeğe teşekkürlerimi sunuyorum , konuyu yazmama vesile olduğu için.
Hayatını kaybettin, edebi olabilmek için.

Bir Cevap Yazın